20 Ocak 2016 Çarşamba

Haftanın Kitabı

Fakir Baykurt denilince herkesin aklına "Yılanların Öcü" gelir elbette hem aldığı ödülle hem de sinemaya uyarlanmasıyla. Ama bana Fakir Baykurt'u sevdiren eser Amerikan Sargısı olmuştu. Gerek konunun güzelliği, gerekse yazarın üslubundaki maharet beni kendisine hayran bıraktı.
Amerikan Sargısı; "Bir atlas bulup bakın.Batı yarı kürede büyücek bir gemi gibi duran Birleşik Amerika, Florida burnuyla Küba ve Karayip adalarına doğru nasıl hırsla uzanmıştır! Dört yana böyle kol atarak , geceleri daha uykusunu almamış ulusların kilerini, çuvalını boşaltıp gelmektedir gemilerle, büyük kamyonlarla, trenlerle..."diye başlıyor ve daha ilk sayfadan kusursuz üslubuyla okuyucuyu sarıp sarmalıyor. Kitabı okurken sık sık çocukluğuma gittim. Daha önce hiç duymadığımız mısır yağlarının birden çok matah bir şey gibi gösterilmesi, zeytinyağı ve tereyağının kötülenmesi ve Amerika'ya her konuda pazar oluşumuz...Sonra Çernobil faciası ile elimizde patlayan fındıkların ilkokul çocuklarına, bize bedava dağıtılarak zorla yedirilmesi...Hala fındığı ve çikolatayı sevmem bu yüzden.İşte benzer vak'alar romanda da yoksulluğa mahkum edilmiş Türk köylüsüne Amerika tarafından bir nimet gibi sunuluyor. Başta bunu bir gelişme olarak algılayıp sevinen köylü zamanla Amerika'nın kendisini nasıl sömürdüğünü anlıyor ama iş işten geçmiş oluyor. Yine kitapta sevdiğim bir bölüm daha var ki o da Türk köylüsünün Amerika ya verdiği cevap:
 "Unutma bir avuçtan fazla insan değildik.
Bize dünne düşman oldu yenildik.
 Sandılar ki can verirdi eski Türk,
Bildiler şan verirdi eski Türk."
Düşünüyorum da aslında her şey aynı...Bugün de dün olduğu gibi ülkemiz...

2 yorum:

  1. Bir kitap ancak bu kadar güzel anlatılabilir. Henüz tamamlamadım kitabı ama ilk sayfadan itibaren anlattıklarına katılıyorum. Kitap sanki günümüz uyarlaması gibi okudukça daha iyi anlıyor insan.

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim, seveceğinizi düşünüyorum. Bitirince yorumlarınızı bekliyorum.

    YanıtlaSil